Tebessüm (1)

kapı çaldı ve içeriye bir anda bir kız girdi, nefes nefeseydi bir şeyler söyledi fakat nefes alıp vermesinden anlaşılmadığı için öğretmen dinlenmesini söyledi. Kız kendine gelince ;

- geç kaldığım için özür dilerim ödevimi evde unutmuştum eve gidip geldim...

-eve mi gittin? 

-evet hocam

-fakat mert senin işin çıktığını ve derse gelmeyeceğini söyledi, bende seni yok yazdım.

-ama hocam ben merte beni yok yazmamanızı ve beş dakika gecikebileceğimi söylemiştim. (merte ters ters bakarak ) Senin yüzünden yok yazıldım, teneffüste bunun hesabını vereceksin (mert tebessüm etti)

- hocam düzeltemez misiniz? valla bir daha olmaz.

-(mert) hocam geçen ders beni yok yazmıştınız hem ödevini de unutmuş kesin eksik yapmıştır bence düzeltmeyin. 

-hocam! gebertcem seni çocuk .... mert'in üstüne yürürken arkadaşlarının araya girmesiyle kavga önlenmiş oldu

-tamam geç yerine şaka yaptık.

-şaka mı?

- mert sen gittikten sonra yanıma geldi durumu anlattı, bende kendisine yok yazacağımı geçen ders kendisini yok yazdığımı hatırlattım. O ise çok yalvardı seni yok yazmamam için, kendisinin keyiften ama senin mecburiyetten böyle bir şey yaptığını anlattı küçük kardeşinle ilgilendiğini de anlattı o yüzden bende kabul ettim.

-(mahcup bir şekilde) peki neden yok yazdım dediniz? 

-o fikirde mertten çıktı sana küçük bir ders olsun istedi, benimde hoşuma gitti bu fikir.

Ödevini verip mahcup bir şekilde sırasına oturdu utancından etrafa bakamıyordu. İçinden;

-ama bu benim suçum değil ki ben kendisine söyleyip gitmiştim diye düşünürken diğer taraftan bir önceki ders o yok yazıldı öğretmenle konuşmadan direk ona söyleyip gitmek ne kadar doğru? sonra benim yok yazılmamam için hocayla konuşmuş beni savunmuş... içinden kendi kendiyle konuştukça dahada fasla utanamaya başladı mert ise sadece ona bakıyor tebessüm ediyordu istemsizce mert'e kaydı gözleri ve bir andan geri çevirdi; 

- niye bakıyor böyle gülerek? tekrar baktı hala tebessüm ediyordu, gözlerini tekrar kaçırdı.

Gözleri istemsizce mert'e kayıyordu bir anda merte dönüp ; 

- ne bakıyon be ? mert hafif gülüp tebessüme devam etti büyülenmiş gibi bakıyordu;

-bak hala bakıyo (dil çıkararak ) gıcık görüşceğiz dedikten sonra kafasını çevirip tekrar içine gömüldü.

-naptım ben! dil çıkardım! niye yaptım ki? gıcık nolacak gözleri tekrardan kaydı, mert hala tebessüm ediyordu derken zil çaldı. Teneffüste direk lavaboya kaçtı ve diğer saatlerde meret'in arar ara kaçamak bakışlarını yakaladı.

Akşam ailecek dizi izlerlerken bir anada diziden koptu ve bugün olanları düşünmeye başladı, farkında değildi kendi kendine tebessüm ediyordu. Bu büyülü ortamı babasının ;

-kadının kocası ve çocukları öldü, sen tebessüm ediyorsun mazolist mi oldun  ?

-efendim ? mazolist ne 

-şu acıdan zevk alanlar var ya hep o metalle izlediğiniz dizlerden oluyo

-(kah kaha atarak) ona mazoşist denir babacım, ben  bugün okulda olanlar aklıma geldi ona güldüm

-ne bilim kızım işte aklıma bira anda o geldi ne oldu okulda ?

......................................

galiba ben mutluluğu yazamıyorum .... 19 gündür bir şeyler karalamıyordum, böyle bir giriş olsun bitişi de eskiden ve arada hala dinlediğim bir parça ile yapayım...

ikinci bölüm için tıklayın